RİZE YAYLALARI
Rize yaylalarını gezdum, gördum, sendagez diye yazdum.
LİKYA YOLU YÜRÜYÜŞÜ
Likya Yolu yürüyüşümü buradan okuyabilirsiniz.
BATI KARADENİZ'İ GÖRÜN
Batı Karadeniz'de Kelebeğin rüyasına yolculuk başlıyor.
Site Haritası
Takvim

TAKIMI SİNEMAYA NASIL GÖTÜRDÜM

Randevu saatinde sinemaya doğru bulvardan yürürken, taşıt trafiğinin hiç ilerlemediğini fark ettim.

Eczacıbaşı Kadın voleybol takımı, Türk bayan voleybolunun gelişmesine ve bugünkü hale gelmesine en fazla katkı yapmış kulüplerden birisidir.

Şakir Eczacıbaşı tarafından 1966 yılında kurulan Eczacıbaşı kadın voleybol, kısa bir emekleme devresinden sonra, 1972-73 sezonundan başlayarak efsane antrenör Cengiz Göllü yönetiminde ardı ardına 17 yıl şampiyon olarak rekor kırdı. Kaptan Sercan ve Aylin Üstündağ kuruluş yıllarında Eczacıbaşı’nın yıldız oyuncularıydı. Bugüne kadar ise toplamda 28 kez Türkiye şampiyonuğunu elde etti.

1990’larda ise Nalan ve Sonay kardeşlerin yanı sıra, Cengiz Göllü’nün pasör olarak oynayan kızı Arzu göllü sahne aldı ve şampiyonluklara çok fazla ara verilmedi.



En büyük rakipleri, iki Ankara takımı Emlakbank ile Vakıfbank’dı. Banka takımları yüksek bedellerle getirdikleri yıldız yabancı oyuncularla, Eczacıbaşı’nın tahtı bir süre sallandı.  Vakıfbank ile olan çekişmesi bugün bile devam ediyor.

MACARİSTAN’DA TURNUVA

1991 yılında Eczacıbaşı Kadın Voleybol takımı ile Macaristan’a, Budapeşte yakınlarındaki bir kasabada oynanan Avrupa Kupası mücadelesine o zaman görev yaptığım Sabah gazetesi adına gittim.



Cengiz Göllü ve Eczacıbaşı Kurumsal İletişim sorumlusu Bilgin Peremeci’nin de yakın ilgisi ile kısa sürede takımla kaynaştım. 5 gün süren turnuvayı Eczacıbaşı üçüncü olarak tamamladı.

BİZİ SİNEMAYA GÖTÜRSENE

Aradan aylar geçti. Bir gün gazetede otururken telefonum çaldı. Arayan Eczacıbaşı Kadın voleybol takımının kaptanı Nalan Ural’dı. Kibar bir ses tonu ile “Besim Abi, Bodyguard filmine takım olarak gitmek istiyoruz. Cengiz Göllü hocamıza filme gitmek istediğimizi söyleyince, ‘ben karışmam, burası Ankara, Besim Ağabeyinizi arayın, işi yoksa o sizi götürsün’ dedi. Sizden rica etsek, takım halinde bizi sinemaya götürür müsünüz?” dedi. Kevin Costner ve Whitney Houston’un oynadığı bu film o yıllarda hasılat rekorları kırıyordu.

TRAFİK DURMUŞTU

“Elbette götürürüm” dedim. Ankara’nın en gözde sineması olan Akün sineması önünde akşam seansı başlamadan önce buluşmaya karar verdik. Randevu saatinde sinemaya doğru bulvardan yürürken, taşıt trafiğinin hiç ilerlemediğini fark ettim. Sinema önünde ise yığıntı halinde insan kalabalığı vardı. Tüm bunların filme olan ilgi yüzünden olduğunu düşünürken, yanıldığımı kısa sürede anladım. Eczacıbaşı Kadın voleybol takımının oyuncuları en şık kıyafetleri ile merdivenlerde beni bekliyorlardı. Birbirinden uzun kızlar, hem trafiğin durmasına, hem de sinema önünde kalabalığın toplanmasına neden olmuştu. Kalabalığı yarıp, takımın yanına ulaşmam zor oldu. Çünkü kızları çevreleyen insan kalabalığından bir koridor açıp en öne geçmem, engellemeye çalışanlar yüzünden bayağı zaman aldı.

Biletler alınmıştı. Hep beraber Bodyguard filmini izledik. Duygusal bir filmdi ve çıkışta kızların gözleri şişmiş, makyajları akmıştı. Onları hemen kendilerine bekleyen kulüp minibüsü ile otellerine yolcu ettim.

ONLAR EFSANEYDİ

Ve yıllar sonra bu yazıyı yazarken, takımı o gün bana emanet eden Bilgin Peremeci gibi bir halkla İlişkiler uzmanının ve Cengiz Göllü gibi bir voleybol takımı antrenörünün mesleklerinde niye efsane olduklarını bir kez daha düşünmeden edemedim.

Macaristan seyahati ise çok güzel bir anı olarak, benim hatıralarımda kaldı.

 

 

 

938 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi15
Bugün Toplam59
Toplam Ziyaret214223
Hava Durumu